Rahim kanseri (endometrium kanseri) bilhassa yaşlı ve postmenopozal kadınların hastalığıdır. Menopozdan sonra oluşan bir vajinal kanama veyahut lekelenme hasebiyle doktora müracaat etmek kanserin daha erken merhaledeyken tespit etmesini sağlayabilir. Olayların %70’i 45-74 yaş arasındadır. Erken belirti vermesi nedeniyle %75’i başlangıç merhalelerinde yakalanır. 5 senelik hayat talihi tüm merhaleler için vasati %84 civarındadır, hastalık erken yakalandığında bu oran daha da yükselir.
Riziko Etmenleri:
• 60 yaş üstünde olmak,
• Şişmanlık (obesite)
• Progesteron içermeyen, yalnızca estrogenleri içeren hormon ilaçlarının uzun müddet kullanımı,
• Adet kanamalarının küçük yaşlarda başlayıp ileri yaşlarda menopoza girilmesi,
• Hiç doğum yapmamak veyahut kısırlık öyküsü,
• Kendisinde veya ailesinde kalın barsak kanseri veya endometrium kanseri öyküsünün varlığı
• Meme yada over kanseri öyküsü
• Over hastalıkları
• Tamoksifen (meme kanseri rehabilitasyonunda kullanılan bir hormon ilacı) kullanımı,
• Diyabet (şeker hastalığı),
• Hayvansal yağdan zengin beslenme,
• Hipertansiyon (tansiyon yüksekliği),
• Adet düzensizlikleridir.
• Östrojen replasman rehabilitasyonu
Endometrium kanseri olan çoğu kadında erken belirtiler vardır. Bu belirtiler:
• Anormal vajinal kanama, lekelenme veya akıntı: Menopozdaki kadınlarda bilhassa ehemmiyet taşır. Hala adet görmekte olan kadınlarda ise gayri muntazam adet kanamaları şeklindedir. Menopoz sonrası kanaması olan veya 40 yaş sonrası artmış vajinal kanama yakıntısı olan tüm kadınların rahim kanseri olma ihtimaline karşı doktora müracaat etmesi gerekmektedir. Ayrı olarak periyodik jinekolojik kontroller esnasında transvaginal ultrason ile rahim iç zarı (endometrium) kalınlığı ölçümü de rahim kanseri ile ilgili fikir verebilmektedir. Menopoz sonrası senelerde kalınlaşmış bir endometrium tespit edirse kanser açısından değerlendirilmelidir. Kanlı olmayan vajinal akıntı da bir belirti olabilir, endometrium kanserine bağlı akıntıları %10’u kanlı değildir.
• İdrar yaparken yanma, cinsel ilişki sırasında ağrı,
• Pelvik bölgede ağrı veya kitle
Yukarıdaki belirtilerin rastgele birinin varlığında jinekologa müracaat edilmelidir. Jinekolog endometrium kanseri kuşkusu duyduğunda endometrial biopsi ya da küretaj yoluyla rahim içinden bir miktar doku alıp patolojiye gönderir. Alınan parça patolog tarafından değerlendirildiğinde kanser varsa tipi ve derecesi raporda bildirilir. Kanserin derecesi arttıkça hastalığın dağılma ve tekrarlama ihtimali artar.
Endometrial kanser tanısında transvajinal ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT), magnetik titreşim görüntüleme (MRG) ve pozisyon emisyon tomografisi (PET) gibi görüntüleme metotları de gerektiğinde uygulanabilir. Ayrı olarak endometrium ve over kanserlerinde kanda CA125 aşırı artar, hastanın takip ve rehabilitasyona cevabını değerlendirmede bu test kullanılabilir.
Endometrial kanseri dağılırken öncelikle tüpler, yumurtalıklar ve lenf nodlarına ilerler. Serviks, vajina ve akciğerlere de dağılabilir. İlerlemiş kanser mesane ve kalın bağırsağı tutabilir.
Endometrium kanserlerinin %75-80’i Endometrioid adenokarsinomdur. Diğer tipler artmış nüks veya uzak metastaz rizikosu taşır. Adenosquamoz karsinom (%6.9), seroz papiller karsinom (%10 dan az) , clear cell karsinom (%5.7), small cell ca (%1) tipinde prognoz kötüdür. Meme karsinomu uterusa en sık metastaz yapan ekstragenital urdur. Mide uru, malign melanom, akciger uru, kolon uru, pankreas uru ve böbrek uru de gittikçe azalan sıklıkla uterusa metastaz yapabilir.
Endometrium kanserinin rehabilitasyonuna karar verirken kanserin tipi, derecesi, aşaması, hastanın genel sıhhat vaziyeti ve şahsi tercihleri göz önüne alınır. Endometrium kanserinde cerrahinin emeli kanserli dokuyu vücuttan olası olduğunca çıkartmaktır. Bu yüzden rahimin total çıkarılması (histerektomi) temel prensiptir. Tüpler ve yumurtalıklar çıkartılır. Çok erken safha olgularda (tümor uterusta hudutlu ve derin myometrial invazyon yok) sadece rahmin ve yumurtalıkların alınması (TAH+BSO) ve periton yıkama sıvısının sitolojik incelemesi yeterli olur. Geri kalan diğer safhalarda , pelvik ve paraaortik lenf bezlerinden biopsi yapılır ve patolojik değerlendirmeye alınarak hastalığın yaygınlığı tespit edir. Belirtilere göre postoperatif dönemde rehabilitasyona radyoterapi ve/veya kemoterapi ilave etmesi tasarılanır.
Daha kanser uterus dışına dağılmadıysa cerrahi rehabilitasyon tam bir iyileşme sağlamaktadır.
Ancak başka uzuvlara veya lenf dokularına da dağılmışsa ek bir rehabilitasyon gerekecektir. İlerlemiş rahim kanserlerinde cerrahiden sonra ışınım (ışın) rehabilitasyonu uygulanmaktadır.
Kemoterapi kanser hücrelerini öldürmek için kullanılan ilaçlardır. Endometriyum kanserinde kemoterapinin yeri hudutludur, çoğunlukla bu ilaçlar kombinasyonlar halinde kullanılır.
Endometrial kanser rehabilitasyonundan sonraki ilk sene çoğunlukla 3 ayda bir, sonraki 2 sene 6 ayda bir kontrol önerilir. Kontroller esnasında hastalar tam bir fizik kontrol ve pelvik kontrol, kan testleri, pap smear yanı sıra gerekirse radyolojik incelemeler yapılır. Hastalığı birinci safhadaki kadınların % 85-90’ı rehabilitasyondan sonraki 5 sene süresince hiçbir kanser bulgusu göstermezler. Tamamiyle iyileşme talihi daha ileri evrelerde azalır.