Bebeğin kordonunun bulunduğu alanın hemen yan tarafındaki bir açıklıktan barsakların karın dışına çıkması meselenine gastroşizis isimi verilmektedir
.
Bu meselenin kromozomal anormalliklerle rastgele bir ilgisi yoktur, ama barsaklarla ilgili düğümlenme veyahut barsağın bir bölümünün gelişmesinin yeterli olmaması gibi meselelere sebep olabilir. Ancak bebeklerin hayatta kalma şanları %80 ile %100 kadar yüksektir.
Gastroşizis meselesi 10 bin gebelikte karşılaşılan bir meseledir. Annenin diğer bebeğinde bu meselenin yine görülme rizikosu %5 olmaktadır.
Ultrason aracılığı ile omfalosel ve gastroşizis teşhis edilebilir. Bu meseleler, en erken olarak gebeliğin üçüncü ayından sonra belirleyebilir. 3. Aya dek, bağırsaklar normal bir görüntü verir.
Gastroşizis ve omfalosel meseleninde anne kanında AFP (alfafetoprotein) ölçümü yüksek çıkar. Bebeğin içerisinde yüzdüğü amniyon sıvısında fazlalık belirleyebilir.
Gastroşizis meselesi bebekte erken doğum rizikonuna, büyümenin yavaşlamasına hem de bazen ölüme bile sebep olabilir. Bundan dolayı da ultrason ile izlenmelidir.
Bu meselesi olan bebekler için doğumun normal olması önerilmez. Sezaryen doğum seçenek edilir. Doğum yapılan hastanede operasyon şartlarının ve donanımın tam olması gerekmektedir.
Rehabilitasyonun sağlanması için bebeğin doğum hemen peşinden yeniden ameliyata tabii tutulması gerekebilir.
Omfalosel nedir?
Omfalosel meseleninde gastroşizisten fark olarak bebeğin barsakları karın zarı ile örtülür. Bu alandaki mesele, karın duvarındaki adalelerin yeterli kapanmaması neticesinde olmaktadır.
Omfalosel sorunu mevcut olan bebeklerin
gastroşizis sorunundan değişik olarak vasati %25-50’ında farklı sorunlar saptayabilmektedir.
Bu sorunlar:
- Genetik sorunlar,
- Kromozomal sorunlar,
- Konjenital diafragma hernisi,
- kalp anomalisi gibi sorunlardır.
Bundan dolayı da gastroşizis ile ayırt edilmesi oldukça ehemmiyet teşkil eder. Omfalosel sorununda amnisentez uygulamasına ihtiyaç duyulur. Fetal ekokardiyografi de çeşitli vaziyetlerde yapılmaktadır.
Omfalosel çeşitli derecelerde yaşanabilir. Hafif olarak yaşanan sorunlarda, karından fıtıklaşan kesenin içerisinde sadece barsaklar bulunur, daha büyük olanlarda karaciğer ya da dalak da bulunabilir.
Uygulanan tüm tetkiklerin ve amniosentez neticesi ve birlikte görülen anomalilerin tamamı aile ile beraber konuşularak, gebeliğin sonlandırılmasına ya da devam edilmesine karar verilir.
Bu sorunu olan bebekler için doğumun normal olması önerilmez. Sezaryen doğum tercih edilir. Doğum yapılan hastanede ameliyat şartlarının ve donanımın tam olması gerekmektedir.
Rehabilitasyonun sağlanması için bebeğin doğum ardından yeniden ameliyata tabii tutulması gerekebilir.
Operasyonlar çoğunluklu olarak başarılı geçer, fakat eğer bebekte farklı anomaliler de saptamış ise bebeğin vaziyeti bu anomalilere göre değişmektedir. Vaziyete göre daha ciddi olabilir.
Bebekte omfalosel haricinde farklı bir anomali mevcut değilse hayata talihi %100’e yakındır.
Ancak, bebeğin içerisinde yüzdüğü amniyon sıvıcı aşırı fazla ya da az ise, kromozomal anomali rizikonunda artış alana gelir. Bu sebeple bebeğin hayata bahtında azalma olur.
Karın duvarının yokluğu:
Omfalosel ve Gastroşizis
Gastroşizis, göbek kordonunun çoğunlukla hemen sağında yer alan karın duvarının mevcut olmaması meselenine denilmektedilr. Çoğunlukla ince bağısaklar, bir takım vakit da mide ve kalın bağırsak bu alandan karın dışına doğru çıkar. Bu alanın üzerinde ise bir zar tabakası bulunmaz.
Omfalosel olarak adlandırılan göbek fıtığı vaziyeti; göbek deliği (umbilikus) alanında oluşan bir zayıflama nedeniyle göbek etrafından dışarı çıkması meselenine verilen isimdir.
Dışarı doğru çıkan karın muhtevası, hasta sırt üstü uzandığında veyahut eliyle içeri doğru bastırıldığında kendiliğinden kaybolmaktadır. Dışarı çıkmış olan karın muhtevası bir takım vakit sıkışmaktadır. Bu sebeple de içeri doğru ittirilemez. Bu vaziyette vakit kaybetmeden rehabilitasyonu gerçekleştirmek gerekmektedir.
Eğer rehabilitasyon edilmez ise, vakit içerisinde sıkışan bağırsakların beslenmesinde bir bozulma alana gelir, bundan dolayı da dokuların canlı kalması mevzubahis olmaz. Bu vaziyet peritonit isimi verilen karın zarı irini meselenine sebep olabilir.
Göbek fıtıkları doğumsal olarak olabilmektedir. Bunun dışında yetişkinlikte de ortaya çıkmaktadır. Yetişkin vakitlerde olan fıtıkların rehabilitasyon edilmesi oldukça ehemmiyetlidir. Doğumsal olarak olan göbek fıtıkları çoğunlukla bir müddet sonra kendiliğinden kaybolabilir.
Bebek daha anne karnında iken, anne ile bebek arasındaki bağı alana getiren ve bebeğin beslenmesine yardım eden damarları kapsayan göbek bağı, göbek halkasının içindedir. Doğum yapıldıktan sonra bu damarlarda kapanma alana gelir. Vakit geçtikten sonra da göbek düşmektedir. Eğer göbek halkası tam olarak kapanma sağlayamaz ise, olan bu boşluktan karın içi uzuvları dışarı doğru çıkar ve cilt altında bir kabarıklık alana gelir. Bu durma göbek fıtığı ismi verilmektedir. Bu kabarıklık karın içine girer ve çıkar. Çocuğun sırt üstü uzanması vaziyetinde bu şişliğin kaybolduğu fark edilir. Ancak ağlama gibi vaziyetlerde, şişlik daha çok fark edilir.
Göbek fıtıkları doğuştan olabilir. Çoğunlukla kendi kendine düzelirler. Bundan dolayı çocuk 4 yaşına gelene kadar izlemelidir.