Menopoz aylık görülen adet kanamalarının tabii olarak bitmesi mananını taşır. Bu dönemde yumurtalıklar, östrojen ve progesteron hormonunun salınımı yavaşlar. Bir müddet sonra bu hormonların imalatı durur. Menopoz bir sene süresince adet görülmeme vaziyetinde gerçekleşir. Bu kimi kadınlarda aylık adet kanamalarının bitmesi dışında, rastgele bir belirti vermeden yaşanır.
Ancak bazı kadınlarda östrojen hormonunun düşmesi sıcak basması, terleme, yorgunluk gibi fiziksel değişimlere, uykusuzluk, çöküntü, anksiyete gibi tinsel tesirlere kapı aralayabilir. Bu tesirlerin dışında, dışarıdan fark edilmeyen osteoporoz, kalp hastalıkları gibi sıhhati ve hayat kalitesini ciddi şekilde etkileyebilecek meselelere kapı aralayabilir.
Kadınlar hayatlarının takriben üçte birini menopoz döneminde yaşar. Yumurtlama işlevlerinin bitmesiyle beraber yaşanan natürel bir süreç olan menopoz, bir takım kadınların hayatını negatif şekilde etkiler. Bu yüzden hastalık olmasa da, bu negatif tesirleri gidermeye yönelik bir takım rehabilitasyon uygulamalarına müracaat edilir. Negatif etkiler önlenmeye çalışılarak, ortaya çıkabilecek hastalıklar engellenir. Artık önceden olduğu gibi, yaşamın doğal döngüsü olan menopozun hiçbir yapılmadan izlenmesi mevzubahis değildir.
Menopoz kadınları nasıl etkilemektedir?
Menopoz vasati olarak 40 ve 52 yaşları arasında yaşanan ve kadınlar açısından yalnızca kendisine has olan bir süreçtir. Her kadında değişik tesirlerle alan gelir. Bu bir hastalık değil, aksine natürel bir süreçtir. Kadında adetlerin düzensizleşmesiyle beraber, adet kanamaları tamamiyle kesilir. Bu tesir kadının vücudunda olan hormon değişimleriyle ilgilidir. Aslında bu dönemde kadının sadece doğurganlık özelliği etkilenmekte, cinsellik açısından herhangi bir kayıp yaşanmamaktadır. Bu yüzden gebe kalma korkusu olmadan, özgürce yaşanan bir cinsel yaşam söz konusudur. Kadın yaşı itibarıyla daha deneyimli olduğundan daha rahat, huzurlu ve kendine güveninin daha fazla olduğu bir döneme girmiştir.
Menopoza giren kadınların üretkenliğini kaybetmesi, bazılarında huzursuzluk yaratabilir. Bu kadının çocuğu olsa da, çocuğu olmasa da, kadınların stres yaşamasına kapı aralayabilir. Kadınlardaki hormon değişimleri sebebiyle fizyolojik etkiler görülmeye başlar. Bunlara tamamen menopoz dönemine has etkilerdir. Terleme, iç sıkıntısı, yüzün kızarması, yorgunluk, uykusuzluk gibi belirtiler yaygındır. Bazı kadınlarda ise cinsel istek artışı veyahut azalması olabilir. Bu belirtiler tamamen kişiye özel yaşanır. Aynı ergenlik dönemi gibi, doğal olarak yaşanır ve biter. Menopoza girme yaşı olarak, irsiyet ve ırk en ehemmiyetli unsurlar olarak etkili olur.
Menopoza girildiği nasıl anlaşılır?
Kadınlar kendilerini bir sabah kalktıkları vakit menopoza girmiş olarak bulmaz. Bu dönem 20 yıl kadar süren değişimlerin tam ortasında kalan bir süreçtir. 40 yaşına gelmiş olan bir kadında, ilk olarak yumurtlamanın azalması nedeniyle gayri muntazam adet kanaması, aralıklı olarak ateş basması, terleme gibi etkilerle birlikte psikolojik değişimler görülmeye başlar. Bu yakınmaların gittikçe artmasıyla adetler kesilir. Bunların yaşanması esnasında sene kadar adet kanamasının olmaması, kadına menopoz tanısının konmasına yeterli bir belirtidir. Bu gecikme 6 ayı geçtikten sonra, yapılan incelemelerde kanda bulunan östrojen hormonu ve yumurtlamayı uyaran FSH hormonu belirlenerek, buna net tanı konulabilir.
Ancak her adet düzensizliği veyahut gayri muntazam adet kanamalarının olması, kadınlarda “menopoza giriyorum” diye idrak etmemelidir. Evvela doktora gidilerek, gebelik ve kadın üreme sistemi kanserleri dikkate alınarak, ayrıntılı bir araştırma yapılmalıdır.
Menopozdaki belirtiler nelerdir?
Menopoz döneminde kadınlık hormonu östrojenin azalması ve yumurtlamanın durması hasebiyle;
- Ateş basması, çarpıntı, terleme
- Tinsel çöküntü, uykusuzluk, halsizlik, unutkanlık, ivedi sinirlenme
- Cinsel istekte azalma veyahut artma
- Kemik erimesi ve damar sertliği gelişimi
- Cinsel uzuvlarda çekilme, ağrılı cinsel ilişki, kuruluk
- İdrar yollarında atrofi